Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk ve Hollandalı yatırımcılar arasında devam eden "kazan-kazan" durumunu "daha fazla kazan-kazan" durumuna çevirmek istediklerini söyledi.

Davutoğlu, Hollanda'daki temasları çerçevesinde Lahey'de düzenlenen ve çok sayıda iş adamıyla yatırımcının katıldığı Yatırımcılar Forumu'nda konuştu. Forumda Başbakan Yardımcıları Lütfi Elvan ve Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır da hazır bulundu.

Davos'ta Başbakan Mark Rutte ile yaptığı son görüşmede, Türkiye ile Hollanda arasında hükümetler arası bir zirve mekanizması oluşturulması kararını aldıklarını belirten Davutoğlu, Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin yeni olmadığını, 2012 yılında diplomatik ilişkilerin 400'üncü yılının kutlandığını anımsattı.

Davutoğlu, yüzyıllar boyunca iki ülke ilişkilerinde tek bir sorunun bile yaşanmadığına dikkati çekerek Hollanda'nın Türkiye'ye yatırım ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 2002-2015 yılları arasında Hollanda'nın Türkiye'ye 21 milyar dolar yatırım yaptığını kaydeden Davutoğlu, "Bu bizim için sadece dostluğun göstergesi değil, aynı zamanda Hollanda'nın ilgisini de göstermektedir. Bugün Türkiye'de 2 bin 490 Hollanda firması var" dedi.

Türkiye'nin yatırım yapmak için en güvenli ve en karlı yerlerden biri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Hollanda'daki Türk firmalarının yatırımları 9 milyar dolara ulaştı. Şimdiye kadar 'kazan-kazan' durumu vardı, bunu 'daha fazla kazan-kazan' durumuna çevirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Türkiye için 2015 yılının kolay bir yıl olmadığını söyleyen Davutoğlu, ancak yıl sonunda siyasi ve ekonomik başarının yakalandığını belirtti. 1 Kasım'da yapılan son seçimle istikrarlı bir hükümetin kurulduğuna işaret eden Davutoğlu, hükümetin halkın yüzde 49,5'inin desteğini aldığını hatırlattı.

Gelecek dört yılda seçim yapılmayacağını, Türkiye'nin öngörülebilir bir ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Çevresinde jeopolitik güçlükler olmasına karşın Türkiye güvenli bir liman. Zorluklara rağmen ekonomi yüzde 4 büyüdü. 2010-15 yılları arasında ekonomi yüzde 5,4'lük bir büyüme kaydetti. Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke. Bu, Türk ekonomisinin çok dinamik ve istikrarlı bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

- "Hedef yüksek gelirli bir ülke olmak"

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'nin düşük ila orta gelirli, şimdi ise orta-üst gelirli bir ülke olduğunu belirten Davutoğlu, yüksek gelirli ülke haline gelmeyi hedeflediklerini söyledi.

Son 13 yılda Türkiye'ye yapılan yabancı yatırımın 163 milyar dolar olduğuna işaret eden Başbakan Davutoğlu, "Bu rakam 1982-2002 yılları arasında sadece 14,8 milyar dolardı. Küresel ekonomik krizden sonra karşı karşıya kalınan en büyük zorluk işsizlik. Türkiye, 2008 yılından bu yana 6,6 milyon yeni iş istihdamı yarattı. Geçtiğimiz yıl ise 1 milyon yeni iş olanağı yarattık. 2015 yılının ekim ayı itibarıyla istihdam oranı yüzde 46,2'ye yükseldi" diye konuştu.

Davutoğlu, 10 Aralık'ta hükümetin reform programını açıkladığını hatırlatarak yabancı yatırımcıların piyasa esnekliği istediğini, parlamentoya bununla ilgili kanun taslağı sunduklarını belirtti.

Yapısal reformların önemine dikkati çeken Davutoğlu, "Bunlardan bir tanesi, belki birincisi şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele. Etiğin, dürüstlüğün ve hesap verebilirliğin kamu sektöründe güçlendirilmesi, artırılması ve kamu ihale kanunun iyileştirilmesi. İkincisi ise esnek çalışma ortamının getirilmesi, kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemelerin yapılması suretiyle işgücü piyasasının iyileştirilmesi" diye konuştu.

Yeni bir patent kanunu çıkarılarak Ar-Ge konusunda teşvik verilmesiyle ilgili bir çalışmanın meclise gönderildiğini kaydeden Davutoğlu, yüksek teknoloji üreten küçük ve orta ölçekli firmalara destek verebilmek için çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.

Davutoğlu, iş adamlarına gelecekte çok daha az bürokrasiyle karşılaşacakları sözünü vererek iş dünyasından gelen talepler doğrultusunda modern tahkim sistemi ve özel uzmanlaşmış mahkemeler oluşturacaklarını ifade etti.

Enerji piyasasındaki reforma da değinen Davutoğlu, piyasanın liberalleştirilmesi, lisans ve izinlerin kolaylaştırılması, vergi teşviklerinin sunulması ve enerji verimliliğinin teşvik edilmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.

- "Türkiye ile AB arasındaki ajanda yeniden canlanacak"

Başbakan Davutoğlu, 29 Kasım'daki AB-Türkiye zirvesiyle AB'ye katılım sürecinin yeniden ivme kazandığını vurgulayarak "Brüksel'de önümüzdeki dönemde bir başka toplantı daha yapacağız. Hollanda Başbakanıyla bu benim üçüncü ya da dördüncü toplantım. Yapacak olduğumuz daha birçok toplantı var. Katılım sürecimizin getirdiği motivasyonla yeni reformlar yapmak istiyoruz. Yeni fasılların da bunun sonucunda açıldığını görmek istiyoruz. Türkiye ile AB arasındaki ajandanın yeniden canlandırılması önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmaların arasında olacak" diye konuştu.

Türkiye'nin ekonomi ve siyasetteki performansına birçok gözlemcinin hayranlığını gizlemediğini ifade eden Davutoğlu, "Bu bizim için yeterli değil. Biz dünyadaki ilk 10 büyük ekonomi arasında olmak istiyoruz. Daha fazla reforma, daha fazla dinamizme, daha fazla kalitatif dönüşüme ve değişime ihtiyaç duymaktayız" dedi.

Davutoğlu, ekonominin kırılganlığını ve Türkiye'nin jeopolitik konumunu da göz önünde bulundurduklarına dikkati çekerek Türkiye'nin bütün doğrudan sermaye akımlarına açık olduğunu söyledi.

- "Her yol İstanbul'a çıkacak"

İstanbul'un bir finans merkezi olarak yükselişini görmek istediklerini söyleyen Davutoğlu, "İstanbul'un bütün ulaşım için bir merkez olmasını istiyoruz. İstanbul yolcu sayısı açısından iki hafta önce Avrupa'nın en büyük üçüncü havaalanı haline geldi, Londra ve Paris'ten sonra. Tabii ki bu bizim için yeterli değil. Önümüzdeki dört yıl içinde İstanbul dünyanın en büyük havaalanına sahip olacak. Kapasitesi yıllık 150 milyon yolcu olacak" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, bütün istatistiklerin İstanbul'un küresel şehirlerden birisi haline geleceğini gösterdiğini kaydetti.

Türk Hava Yolları'nın 283 destinasyona uçtuğu bilgisini paylaşan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sizlerin de merkezi ya da şubesi İstanbul'da olursa uçak değiştirme sıkıntınız da olmayacak. Doğrudan İstanbul'dan uçabileceksiniz. Geçen hafta Kazakistan'daydım. İpek Yolu'nun demiryolu hali hakkında konuşuyorduk. Çin'den Kazakistan'a, oradan Bakü'ye, oradan Gürcistan'a, oradan da Marmaray ile birlikte Avrupa üzerinden Londra'ya kadar gidebilecek bir hattan bahsediyoruz. Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu tamamladığımızda İpek Yolu'nun modern halini oluşturmuş olacağız. Hızlı trenle ilgili çok büyük planlarımız var. Bütün karayolları, demiryolları, havayolları yakın zamanda İstanbul'da birleşecek ve Romalıların güçlü döneminde dediği gibi her yol İstanbul'a çıkacak."

AA