Yazdığı mektubu aynen yayınlıyoruz...

RECEP TAYYİP ERDOĞAN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI
SAYIN CUMHURBAŞKANIM

7-8 Ocak 1995 tarihinde Hollanda ziyaret ve toplantılarınızda size refakat eden gurubun sorumlusu olarak sizi o samimi duruşunuzla tanımıştım.

Hatırlamanız ümidi ile ekte o günlere ait 2 resmi paylaşıyorum. İki kız çocuğumun Hollanda ya iade edilme durumu söz konusu olduğu için son çare olarak size yazmak mecburiyetinde kaldım.

Konu benim şahsi meselem olmakla beraber tüm çaba ve gayretlerimin yetersiz kaldığını gördüğümden ve siz Devlet büyüğümüzün bu konudaki hassasiyetini bildiğimden son bir sebebe daha müracaat etme ihtiyacı duydum.

1980 yılından bu tarafa Hollanda yaşıyorum ve çift vatandaşlık hakkına sahibim. 2000 yılından itibaren Daniel isimli Hollandalı bir bayanla resmi olmayan evlilik yaptım ve Allah bize 2 kız çocuğu (Zeliha 8, Sultan 7) nasip etti.

Çocuklarımda benim gibi hem Hollanda hem de Türk vatandaşı, eşim ise Hollanda vatandaşıdır. 2017 yılı yazında Türkiye ye dönüş kararı alarak eşim ve çocuklarımla birlikte Sakarya ya yerleşmeyi uygun gördük. Bu kararı almamızdaki tek faktör çocuklarımızın kız çocuğu olması ve ülkemizde ahlak ve dini hassasiyetlere uygun olarak yetişmeleri içindi.

Maalesef gayri Müslim olan eşim bazı evrak işlemlerini halletmek için 1 haftalığına gittiği Hollanda dan (Ailesi ve Holanda makamlarının baskısı ve iknası ile) geri dönmedi ve hakkımda ÇOCUK KAÇIRMA VE ALIKOYMA davası açtı. Dava halen Sakarya 1.Aile Mahkemesinde görülmekte olup 12 Eylül 2018 tarihinde karar verilme eğilimindedir.

Kızlarımız Sakarya ilinde nitelikli ve özel bir okulda eğitimlerine devam etmektedirler. Bu kadar kısa bir sürede dilimizi gayet güzel öğrenmiş olup, dinimizi ve kültürümüzü en iyi şekilde öğrenmeye devam etmektedirler.

Adalet Bakanlığımızın Hollanda adına taraf olduğu davada olayın ÇOCUK KAÇIRMA olmadığını ve birlikte alınan bir karar olduğunu tüm ayrıntıları ile ispat (Türkiye ye birlikte geliş biletleri, resimler, videolar ve tanıklar sayesinde ) etmiş olmamıza rağmen mahkemenin kanaatinin kızlarımı Hollanda ya iade etme eğiliminde olduğudur.

Pedagog raporları da kesin bir şekilde çocukların Türkiye de ve babası ile birlikte kalmak istediklerini ortaya koymaktadır. Bütün bunlara rağmen mahkeme davayı bir an önce prosedürel olarak tamamlamak eğilimindedir. Mahkemenin çocukların Türk vatandaşı olmasını, Türkiye de yaşamayı tercih etmelerini, babalarının yanında kalmak istemelerini ve de psikolojik ve ruhsal gelişimlerini dikkate almadığı görülmektedir.

Benim açımdan menfi bir karar çıkması durumunda Hollanda makamlarının çocuklarımı bir daha asla görmeme izin vermeyeceği, hatta Hollanda ya giriş yapmam durumunda ÇOCUK KAÇIRMA dan dolayı tutuklayacağı yönündedir. Bu tür konularda Hollanda makamlarının nasıl bir tavır sergiledikleri sizlerinde malumudur.

Aynı zaman da iade edilen yada ailesinden alınan çocukların EŞCİNSEL bakıcı ailelere teslim edildiğini belirtmek isterim. Konu ile ilgili bilgiyi ekte sunuyorum.

Çocukların iadesi durumunda, Hollanda da nasıl bir ahlaki ve dini bir anlayışla yetiştirileceklerini siz Sayın CUMHURBAŞKANI mızın yüce takdirlerine bırakıyorum.

Yarın Allahın huzurunda sorumlu tutulacağımı ve hesaba çekileceğimi çok iyi bildiğimden bu konudaki mücadelemi her türlü bedele razı olmak kaydı ile sonuna kadar sürdüreceğim.

Sayın Cumhurbaşkanım, her ne kadar bu çocuklar benim kızlarım olsalar da Devletimizin büyüğü ve lideri olarak da sizlerinde torunları sayılırlar.
Çok büyük bir mücadelenin içinde olduğunuzu bilmeme rağmen bu konuda sizden yardım istemek zorunda kaldım. Sebepler noktasında önce siz Sayın CUMHURBAŞKANI mızın sonra da her şeyin sahibi olan yüce Allah ın kapısını çalıyor, durumumu ve halimi arz ediyorum.

WhatsApp’ta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın

© SONHABER.EU
Haberlerimizi izin almadan kullanmayınız!