ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde yer aldıkları iddiasıyla tutuklanan bazı şüpheliler, darbe girişiminin merkezi olarak nitelendirilen 4. Ana Jet Üs Komutanlığında bulunmalarını ilginç gerekçelerle açıkladı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk torun sevmek için üssün lojmanlarında olduğunu belirtirken, eski 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk ise hafta sonunu kardeşinin evinde geçirmek üzere askeri uçakla Akıncı Üssü'ne gittiğini belirtti. "FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz ise tarla bakmak için Kazan ilçesine geldiğini savundu.

FETÖ'nün darbe girişimine katılan askerlerce karargahtan alınan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve eski Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in savcılara şikayetçi sıfatıyla verdiği ifadelerde yer alan bazı isimler ilginç gerekçelerle suçlamaları reddetti. Soruşturma kapsamında tutuklanan diğer isimlerin çoğu da darbe girişiminden haberi olmadıklarını belirterek çeşitli "bahaneler" dile getirdi. Özellikle bazı şüphelilerin, darbe girişiminin merkezi olarak nitelendirilen 4. Ana Jet Üs Komutanlığında bulunma gerekçeleri dikkati çekti.

AA muhabirinin savcılık ifadelerinden yaptığı derlemeye göre, FETÖ'nün darbe girişimine katıldığı belirtilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura üyesi Akın Öztürk, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını savundu.

Darbe girişimine katılanları vazgeçmeleri konusunda ikna etmek için 4. Ana Jet Üs Komutanlığında olduğunu ileri süren Öztürk, Hava Kuvvetleri Komutanlığının komuta kademesinin darbe girişimine katılan askerlerce alındığı düğüne, bulunduğu İzmir'de noter işleri olduğu için katılamadığını belirtti.

Söz konusu işlerini tamamlamasının ardından askeri uçakla Ankara'ya geldiğini ifade eden Öztürk, doğrudan torunlarını görmek için Akıncı Üssü'ne gittiğini, buradaki lojmanda akşama kadar vakit geçirdiğini bildirdi.

- "Hatıra olsun diye çekmecede duruyor"

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Akın Öztürk'ün damadı ve eski 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş ise kendisine "terörle mücadele harekatı olacağına" yönelik bilgilendirme yapıldığını savundu.

Karakuş, evinde yapılan aramada bulunan 69 adet 1 dolara ilişkin ise "Ben bu dolarları Amerika'ya tatbikata gittiğimde harcamalar sonrasında artan para üstleri şeklinde biriktirdim. Onlar hatıra olsun diye çekmecede duruyordu." ifadesini kullandı.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele baskın yapan timdeki Astsubay Zekeriya Kuzu da kendini, "Terör örgütü PKK'nın üst düzey bir sorumlusunun alınacağını belirttiler." diyerek savundu.

- "Darbe olduğunu bilmiyordum"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında yapılan sözde atamayla Kara Havacılık Komutanı olarak görevlendirildiğini belirten Tuğgeneral Ünsal Coşkun ise ifadesinde, "Daha önce 'Yurtta Sulh Konseyi'ni duymadım. Bu işi kimin planladığını bilmiyorum. Darbe olduğunu bilmiyordum ve emir komuta zincirinde bana verilen emirleri yerine getirdim." dedi.

- Kardeşini ziyarete gelmiş

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan eski 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, görevli bulunduğu İzmir'den hafta sonunu kardeşinin evinde geçirmek üzere öğle saatlerinde askeri uçakla Akıncı Üssü'ne geldiğini belirtti. Selçuk, kendisini olayların içinde bulduğunu ileri sürdü.

- "Tatbikat diye seslendiler"

Eski Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ise darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda bulunduğunu belirtti. Partigöç, karargahtaki silah seslerine ilişkin, "Koşuşturma vardı, 'tatbikat' diye sesleniyorlardı. Odama geri dönüyordum." ifadesini kullandı.

Daha sonra kışlanın kamera odasına gittiğini ifade eden Partigöç, "Genelkurmay Başkanımızı gördüm. Yanında bir general ve iki korumayla helikopter pistine gidiyordu. Ardından önce kendi odama gittim sonra da aynı katta bulunan Genelkurmay Başkanının makamına gittim." dedi.

- "Televizyon izlerken uyuyakaldım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başyaveri Kurmay Albay Ali Yazıcı ise bir görev kapsamında Ankara'dan Antalya'ya gittiğini, aracına yarbay rütbesinde, adının Emin olduğunu belirten birini aldığını ileri sürdü.

Afyonkarahisar'dayken yaşananları öğrendiği öne süren Yazıcı, yanındaki kişinin söylemesi üzerine Marmaris'e "en yakın birlik" olarak nitelendirdikleri İzmir'deki 2. Hava Üs Komutanlığına gittiğini söyledi. Yaşanan gelişmeleri buradan televizyondan takip ettiğini ileri süren Yazıcı, televizyon açıkken uyuyakaldığını savundu.

- "Tarla bakmak için Kazan'a geldim"

"FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen ve darbe girişiminin olduğu gece Akıncı'daki üs komutanlığında olduğu belirlenen Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz ise "14 Temmuz'da Sakarya'dan Ankara'ya geldim. Keçiören'de kaldım. Tarla bakmak için 150 TL'ye anlaştığım taksici beni getirip Kazan'a bıraktı." dedi.

Daha sonra Öksüz'ün yalan söylediği ortaya çıkarıldı. Polisin yürüttüğü çalışma sonucu Öksüz'ün ifadesinde belirttiği Keçiören'deki 2 adresin uzun süredir boş olduğu ve kimsenin kalmadığı belirlendi. Ayrıca o gün yakalandığı yere Keçiören bölgesinden herhangi bir ticari taksinin de gelmediği anlaşıldı.

Sincan Batı Adliyesi Hakimi Köksal Çelik, Öksüz hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı vererek, Öksüz'ü adli kontrol şartıyla serbest bırakmış, bunun üzerine soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Yılmaz, karara itiraz etmişti. Asliye Ceza Hakimi Çetin Sönmez, Öksüz'ün serbest bırakılmasına yönelik itirazı delil yetersizliğinden reddetmişti.

- Tümgeneral Dişli

Darbe girişimi kapsamında başlatılan soruşturmada tutuklanan eski Genelkurmay Proje Yönetimi Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli ise çalışmalarına ilişkin bilgi sunmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın makamına gittiğini belirtti. Karargah çalışmalarına silah ve telefonla girilmeyeceğini vurgulayan Dişli, "Benim de herhangi bir silahım, teçhizatım yoktu." dedi.

İlerleyen saatlerde Akar ile bir helikoptere bindirilerek Akıncı'daki üs komutanlığına gittiğini aktaran Dişli, burada yaşananlara ilişkin ifadesinin bir bölümünde, şahsi telefonlarıyla sürekli karargahı arayarak bilgi aldığını belirtti. "Ben evden geldiğim için şahsi ve resmi cep telefonlarım yanımdaydı." ifadesini kullandı.